Klasik Astroloji ve Burçlar

Koç Burcu (21 Mart – 20 Nisan)

Elementi: Ateş
Özelliği: Sezgi
Yönetici Gezegeni: Pluto ve Mars
Metali: Demir
Uğurlu Günü: Salı
Uğurlu Sayısı: 9
Uğurlu Taşı: Pırlanta, beyaz safir, kırmızı akik, yakut
Uğurlu Renkleri: Ateş kırmızısı, nar çiçeği
Uğurlu Çiçekleri: Lale, gelincik, papatya
Uğurlu Kokuları: Manolya, lavanta çiçeği, ıtır
Uğurlu Müzik: Hızlı tempolu parçalar ve marşlar
En Belirli Özelliği: Cesaret
En Büyük İdeali: Zafer
En Büyük Hatası: Acelecilik
En Büyük Arzusu: Liderlik

Son günlerde, zorlu tavırları, elinizi kuvvetli sıkışı ve güleryüzüyle olağanüstü dostça davranan biriyle tanıştınız mı? Tanrı yardımcınız olsun. Herhalde bir Koç size el koymuş olmalı. Özellikle, sohbet sırasında konuşmayı yönlendirmekte biraz sıkıntı çektinizse…

Kadın olsun, erkek olsun, bu insanlar nerede bir haksızlık olduğunu hissetseler orada savaşa girişirler. Fikirlerini yüksek sesle söylemekten de hiç çekinmezler. Sonradan pişman olabilir ama öfke anında gözü hiçbir şeyi görmez.

Koç, burçlar aleminin ilk yıldızıdır ve doğumu temsil eder. Koç, sadece kendisinin bilincindedir. O, burçlar aleminin büyümeyen bebeğidir. Kendi ihtiyaçları herşeyden önce gelir. Bir Koç insanı aklına birşey geldiği zaman ya da aklından birşey çıkarmak istediği vakit, saat kaç olursa olsun (sabahın ilk saatleri ya da gecenin bir yarısı) hiç tereddüt etmeden sizi çağıracaktır. Bir şey istiyorsa onu mutlaka alacaktır.

Üstündeki masumiyet saldırganlığını yumuşatır. Koç’ta şeytanca fesatlığın zerresi bile yoktur ve yaşamı boyunca da böyle kalır. Sonsuza kadar sevdiği insanlara bütün kalbiyle inanır. Her zaman düşer ve kalkıp aynı şeyi tekrar dener. Kafasında toplanan kuşkular, biri çıkıp da kendisine iyi davranınca hemen yok olur.

İnanılmaz hayaller kurar ve asla yalan söylemez. Karşınızda gördüğünüz insan ne ise O’dur. Onda gizli ya da karışık hiçbir şey yoktur. Tıpkı bir bebek gibi çabuk kırılır ve çaresizdir.

Koç’u dış görünüşünden tanımak çok kolaydır. Koç insanlarının kararlı ve keskin çizgili yüzleri vardır. Pek ender olarak yumuşak ve belirsiz olurlar. Belirgin kaşları çoğunlukla, Koç işaretini meydana getirecek şekilde, burnun dar köprüsü üstünde birleşirler. Başta ve yüzde bir ben veya bir iz farkedebilirsiniz; güneş vurduğu zaman saçların kızıla çaldığını ve yüzün normalden daha renkli olduğunu görürsünüz. Normal olarak geniş omuzlu ve yürürken gövdeleri hafifçe öne doğru eğilir, başları ileridedir, konuşurken de öyle. Hemen hemen her zaman büyük bir telaş içindedirler. Kemik yapıları iyi ve güçlüdür. Duruşları üstün egolarını ve kendilerine duydukları güveni yansıtır.

Koç nadiren sinirli bir şekilde bakışlarını odada gezdirir. Öyle yaptığı zaman artık sizinle konuşmak istemiyor demektir. Başka bir şey dikkatini çekmiş ve sizi unutmuştur. Söylediklerinize de dikkat etmiyordur. Sakın gücenmeyin!

Koç hiç kuşkusuz seçtiği mesleğin veya kendi hesabına kurduğu işin en yüksek mevkiinde olacaktır.

Koç dobra bir insandır. İçtenlik ve dürüstlük Koç’un önde gelen özellikleridir. Ancak, bazıları dengesizdir ve çocukça bir sorumsuzluk içindedir.

İnce hesaplar yapamaması nedeniyle, ustalıklı stratejik hileler yapmak bu insanlar için imkansızdır.

Koç’ların çoğu kendilerinden çok başkaları için servet yapar. Herkes kadar o da paradan hoşlanır, ancak övgü ve ünden biraz daha fazla haz alır.

Merih insanları çoğunlukla müthiş öfkeli olmakla suçlanırlar. Aslında öyledirler; ama öfkeleri çabuk geçer. Bir kez öfkeyi yendikleri zaman genellikle üzüntü konusu gömülür, unutulup gider… Koç insanı kişilere pek öfkelenmez. Kıvılcım yağmuruna tutulabilirsiniz, ancak ateşi aslında tahammül edemediği bir fikre ve duruma karşı açmıştır.

İnsanda şok yaratan küstahlığına rağmen, Koç bir yerde, sosyal zerafet örneği de olabilir. Kesinlikle bilmediği konularda, heyecanlı ve çok ilgili tavırlarla saatlerce konuşabilir.

Bir realist ve aynı zamanda kararlı bir idealist olan Koç, çoğunlukla duygusal davranışlara karşıdır. Son olarak Koç’ların en önemli özelliklerinden birine değinmek istiyoruz; onlar muhalefeti çok severler, öyle ki, aslında akıllarına yatan bir konu bile olsa, işin mutlaka karşı çıkacak bir yönünü yakalamakta ve buna muhalefet etmekte üstlerine yoktur.

 

Boğa Burcu (21 Nisan – 21 Mayıs)

Elementi: Toprak
Özelliği: Duygusal
Yönetici Gezegeni: Venüs
Metali: Bakır
Uğurlu Günü: Cuma
Uğurlu Sayısı: 6
Uğurlu Taşı: Zümrüt
Uğurlu Renkleri: Pembe, açık mavi, krem
Uğurlu Çiçekleri: Kırmızı gül, pembe karanfil
Uğurlu Kokuları: Karanfil, müge, elma çiçeği
Uğurlu Müzik: Senfoniler
En Belirli Özelliği: Dayanıklılık
En Büyük İdeali: Ün
En Büyük Hatası: İnat
En Büyük Arzusu: Büyük servet

Tipik bir Boğa ihtiyatlı hareket etmeyi ve düşünüp taşınarak konuşmayı tercih eder. Boğa sağlamdır, değişmez ve hiçbir zaman sükunetini bozmaz.

Onlar nadiren karşısındakinin canını yakacak bir hareket yapar. O sadece herkesin kendisini rahat bırakmasını ister. Üzerinde bir baskı hissettiği an inatçı olur ama bir Boğa’ya inatçı olduğunu söylemenin hiçbir yararı yoktur, çünkü o bu defa inatçı olmadığı yolunda inat edecektir. Boğa’nın öfkesi nadiren kabarır, ama birden çileden çıkınca yolunun üstüne çıkan herşeyi ezer geçer! Bazıları o kadar kontrollüdür ki, tüm yaşamları boyunca bir ya da iki kez saldırıya geçerler. Bu burçta doğan kadınlar, ele avuca sığmaz, bakışları sakin, berrak ve gene de sabittir. Erkeklere gelince; boyun oldukça kalın ve adeleli, omuzlar, göğüs ve arka, her üçü de geniş ve güçlüdür. Kısa ya da uzun olsun bütün vücut orantılıdır. Kulaklar genellikle küçük ve başa doğru yatıktır. Yemek yerken lokmaları yavaş yavaş çiğnerler ve genelde kusursuz bir sindirim sistemleri vardır. Alınlarının tam ortasına düşen bir tutam saç veya bir bukle dikkatinizi çekebilir. Genellikle saçları kıvırcık ve dalgalıdır.

Boğa karşı cinse büyük bir ilgi duyar ama onun oyunları içinde, herhangi bir zevkin peşine saldırganca düşmek yoktur.

Boğa pek az üzülür, sinirlenir ve tırnaklarını yer. İşler istediği gibi gitmeyince somurtup düşüncelere dalabilir, ama sinirli bir tip değildir.

Boğa insanları, tipik ev kedileridir. O toprağa yakındır ve eninde sonunda bir gün o ya da bu şekilde toprak duygusuna yakalanacaktır.

Vasat bir Boğa, güçlü bir yapıya sahip olarak, fevkalade sağlıklıdır. Hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri temiz hava almaması ve egzersiz yapmamasıdır.

Boğa’nın iştahını kaçıran pek az şey vardır. Aynı öğünde, hiçbir hazımsızlık eseri göstermeden, genellikle biber kızartmasından çikolatalı pastaya, ekşi turşulara ve şalgamlara kadar herşeyi yiyebilir. Pirzola ve biftekler en sevdiği yemeklerdir ve onları silip süpürmeye bayılır.

Boğalar kaba, saba, çarpıcı komediye gülmekten kırılır. Çoğu ince mizahı kavrayamaz. Bu insanlar çok nadiren gerçekten zalim ve kırıcı olurlar.

Boğa ve parası birbirinden nadiren ayrılır. Parayla birlikte güç birikimi de yapmak isterler. Ama cimri değildir.

Güzel resimler ve senfoniler onları derinden etkiler. Müzik her zaman şu ya da bu şekilde yaşamlarını etkiler; resim yapmak çoğunlukla hobileri veya meslekleridir. Fikirleri her zaman makuldür.

Onun evi kalesidir ve hiç kimsenin onun huzurunu bozmasına izin vermez.

 

İkizler Burcu (22 Mayıs – 21 Haziran)

Elementi: Hava
Özelliği: Zeki
Yönetici Gezegeni: Merkür
Metali: Civa
Uğurlu Günü: Çarşamba
Uğurlu Sayısı: 5
Uğurlu Taşı: Akik ve inci
Uğurlu Renkleri: (Meslekte) Sarı, (Aşkta) gri, açık mavi
Uğurlu Çiçekleri: Mimoza, çiğdem
Uğurlu Kokuları: Gardenya, yasemin, sümbül
Uğurlu Müzik: Modern Batı müziği ve hareketli parçalar
En Belirli Özelliği: Sezgi gücü
En Büyük İdeali: Yazarlık
En Büyük Hatası: Gevezelik
En Büyük Arzusu: Edebiyat alanında isim yapmak

Bu burçta doğan kişiler değişkendir. İkizler burcundan bir insan giysilerini, işini, aşk hayatını ve evini düşünceleri kadar çabuk değiştirebilir ki bu konuda oldukça hızlıdır. Kadın olsun erkek olsun, İkizler insanı, tutucu, ilerlemeyen veya belirli konularda nerede durduğuna, tutumunun ne olduğuna karar veremeyen kimselere sabır gösteremez. İkizler hiç olmazsa o an için, nerede durduğunu bilir.

Karışık bir yıldız etkisi olmadıkça, İkizler’in yapısı ince çevik ve normalin üstünde uzundur. Ciltleri oldukça beyazdır, ama güneşte çabuk ve kolay yanarlar.

İkizler’de bir canlılık, çabuk, sempatik bir dostluk ve olağanüstü çabuk, ama zarif hareketler vardır. Saçları açık veya koyu renk, ya da meç yapılmış gibi her ikisi de karışık olabilir. Burun uzun, düz veya küçük zarif olabilir, her ikisi de güzel biçimlidir.

Genellikle İkizler’i bir yere veya bir fikre bağlı tutmaya çalışmak yanlış bir davranıştır. Onlarla zeka yarışına kalkışmak her zaman için yanlış bir iştir, çünkü onlar konunun içini dışını büyük bir rahatlıkla konuşabilirler. Keskin bir hiciv yetenekleri vardır.

Rutinin her çeşiti tipik İkizler’in kendisini kafese kapatılmış ve kanatları kesilmiş zavallı kuş gibi hissetmesine neden olur. Bu insanlar köle gibi yaşamaktan ve monotonluktan nefret ederler. Dakkik insanlar değillerdir. Sürekli heyecan ve değişiklik ister, yoksa mahzun ve huysuz olurlar.

Çok ikna edicidirler. Elinden gelen herşeyi yapar ve çekiciliğiyle sizi koza sarar gibi sarar. Öyle hızlı konuşur ve öyle baştan çıkarıcı bir tebessümle güler ki, bir süre sonra her isteğine razı olursunuz.

Bütün Haziran doğumlularda çok güçlü bir, gerçek niyetini saklama ihtiyacı vardır. İkizler arzularının tam aksi şeklinde davranma zorunluluğunu hissederler. Ama bu burcun insanı doğanlar hayret edilecek konuşma kabiliyetleri sayesinde harika politikacı olurlar; insanlarla ilişkiler konusunda uzman olduklarını söylemeye ise hiç gerek yok… İkizler, en inatçı şekilde inandığınız şeylerden sizi nasıl saptıracağını çok iyi bilir.

İkizler’in yazı yazma konusuyla arasında tuhaf bir şey vardır. Bu burç doğrudan doğruya yazma yeteneğine hükmeder. Pekçok İkizler burcu, birden fazla dil konuşur, anlar veya okur; bu durum onların dünya kültürlerine duydukları büyük ilgilerinden kaynaklanır.

İş adamlığına gelince, tüm Merkür insanları bu alanda kesinlikle olağanüstüdür. Koçlar bile İkizler’le aşık atamaz.

İkizlerin, çok çalışan beyinlerini, herkesten iki kat daha fazla uyuyarak dinlendirmeye ihtiyaçları vardır. İkizler insanı fazla faaliyetten çok, sıkıntı ve evde kapalı kalmak yüzünden ruhsal çöküntüye uğrar.

İkizler, araştırıcı, sabırsız yapısının derinlerinde, kendisine bir ideal arar ve asıl sorun da, bu idealin ne olduğunu bilmemesindedir. Hayal gücünde sınır tanımadığından dolayı; para, ün, servet, aşk ve meslek hiçbir zaman onları tatmin etmeye yetmez. Merkür, İkizler’i hep daha yükseğe çağırır. Yolun karşı tarafındaki çimen her zaman daha yeşil görünür. İkizler kafaca bir kaşiftir.

O’nun gözleri keskin ve yetenekleri çeşitlidir. Parlak bir espri yeteneği, zerafeti, diplomasisi ve el hüneri vardır, ancak gene de sebat ve sabırdan yoksundur.

 

Yengeç Burcu (22 Haziran – 23 Temmuz)

Elementi: Su
Özelliği: Aşırı hisli
Yönetici Gezegeni: Ay
Metali: Gümüş
Uğurlu Günü: Pazartesi
Uğurlu Sayısı: 2
Uğurlu Taşı: Yakut, aytaşı
Uğurlu Renkleri: Beyaz, gümüş, beyazımsı gri, violet
Uğurlu Çiçekleri: Nilüfer, beyaz gül, zambak
Uğurlu Kokuları: Misk, müge, leylak
Uğurlu Müzik: Aşk şarkıları
En Belirli Özelliği: Sadakat
En Büyük İdeali: Maddi güven
En Büyük Hatası: Dikkatsizlik
En Büyük Arzusu: Toplumda yükselmek

Yengeç’in gelip geçici huyları Ay’a göre ayarlanmıştır. Yengeç yükselen alçalan tüm dalgalanmalara karşın, hep aynı insan olarak kalır. Ona ilk kez, çılgınca kahkahalar atarken rastlayabilirsiniz. O’nun bu gülüşü kaçamayacağınız kadar bulaşıcıdır.

Dikkat çekmeye çalışmazlar. Yengeç’lerde anlaşılmaz bir göze çarpma yeteneği vardır.

Karamsarlık hiç yakasını bırakmaz her zaman güzelim tatlı hayalleri bozmak için tetiktedir.

Yengeç’in gözyaşları hiçbir zaman timsahın gözyaşlarına benzemez. O’nun hassas kalbi derin ırmaklarından taşar. Sert bir bakışınızla veya sesinizin hırçın tonuyla o’nun hassas duygularını yaralayabilirsiniz. Acımasızlık gözlerinin yaşlarla dolmasına, ya da tümüyle içine kapanmasına neden olabilir. Kırıldığı zaman bunu anlamanız kolay olmaz, çünkü sitemli bir sessizliğe bürünür.

İki esas Yengeç tipi vardır. Birinci tip güzel yuvarlak yüzlü, yumuşak cildi, geniş gülümseyen bir ağzı, yuvarlak gözleri ve bebek yüzlü bir görünüşü vardır. Kusursuz bir ay imajı. İkinci tipe daha sık rastlanır. Yüzde şaşmaz “Yengeç görünüşü” hemen dikkati çeker. Oldukça büyük kafatası, aşağı doğru sarkan kaşlar, çıkık elmacık kemikleri göreceksiniz. Göze çarpan bir alt çene vardır.

Tüm Ay insanlarının çok anlamlı yüzleri vardır. Bir konuşma sırasında yüzlerinde binlerce ruh hali oynaşır. Yengeç geçmişe saygı duyar ve iliklerine kadar bir vatanseverdir.

Yengeç, aynı zamanda bir sır küpüdür. İnsanlar otomatik olarak onlara sırlarını açarlar. Yengeçler’in şefkati derindir ve büyük ölçüde sezgiye dayanır. Aklına koyduğu zaman, ondan gizlenebilecek hiçbir sır yoktur. Yalnızca bilgi toplar, düşünür ve düşüncelerini yansıtır.

Yengeç duygularını ayna gibi yansıtsa da, elde edebileceği birşey uğruna savaşmadan ondan vazgeçmez.

Sıra cömertliği gelince de, Yengeçler aynı şekilde davranırlar. Yengeç’in yüreği o kadar yumuşaktır ki, başkasının yokluk çekmesine dayanamaz. Gerçekten üzülür ve yardım etmek ister.

Kadın ve erkek Yengeç evlerine çok bağlıdır. Yengeç burcundan bir kişi “benim” diyebileceği bir ocağı olmadıkça asla mutlu olmaz. Uzun bir yolculuktan eve döndüğünüzde Yengeç’in yüzündeki ifadeye bakın. Mutluluktan uçuyor olacaktır.

Bir kenarda ne kadar parası olursa olsun bir Yengeç kendini asla emniyette hissetmeyecektir. Ne kadar sevilirse sevilsin daha fazlasını isteyecektir.

Yengeç’in duyguları vücutlarından daha güçlü olabilir. Üzüntü ve korku onu hasta eder, neşe iyileştirir.

Vücutlarının en hassas bölgesi, dizler, böbrekler, idrar kesesi ve deridir. Baş ve yüz, mide ve sindirim sistemi de hassas bölgelerdir.

Pekçok Yengeç insanı çiçek yetiştirmekte ustadır.

Yengeç’lere göre nedense yiyecek, güvenliği simgeler. Gerçekten yesin ya da yemesin, kiler yiyecekle dolup taştığı zaman, Yengeç kendini daha çok güvende hisseder. Yengeç için yiyecek israfı büyük bir suçtur.

Her iki cinste de büyük bir annelik iç güdüsü vardır.

Yengeç’in hassas yapısı sert bir kabukla örtülmüştür ve fırtınalı denizlerden sakınacak kadar akıllıdır.

Her Yengeç’te bir parçacık ay çılgınlığı vardır. Bazen uzaklardaki bu bahçenin anısı onu kahkahalarla güldürür. Arada sırada üzüntüyle ağlamasına da neden olur.

 

Aslan Burcu (24 Temmuz – 23 Ağustos)

Elementi: Ateş
Özelliği: Sezgisel
Yönetici Gezegeni: Güneş
Metali: Altın
Uğurlu Günü: Pazar
Uğurlu Sayısı: 1 ve 4
Uğurlu Taşı: Sarı pırlanta
Uğurlu Renkleri: Koyu sarı, altın, turuncu, kehribar
Uğurlu Çiçekleri: Kırmızı gül, sarı krizantem, orkide
Uğurlu Kokuları: Misk, portakal çiçeği, gül
Uğurlu Müziği: Neşeli şarkılar
En Belirli Özelliği: Cömertlik
En Büyük İdeali: Zirveye çıkmak
En Büyük Hatası: Övünmek
En Büyük Arzusu: Sahip olmak

Aslan herkesi yönetir. Aslan’ların fiziksel özellikleri; saçları yele gibi yüzden geriye doğru yatar ve aldatıcı olarak tembel bir görünüşleri vardır. Dik ve mağrur yürürler. Yumuşak, genellikle sakin ve tutarlı bir karakter içinde gizleneceklerdir. Tırnakları kapalı, ama sivri ve yırtıcıdır.

Emir yağdırırmış gibi olan havası ve tavırları dikkatinizi çeker. Çoğunlukla, hareketleri ve konuşması ihtiyatlarıdır. Aslan’lar çabuk konuşmaz, hızlı koşmaz. Saçlar siyah veya kızılımsı sarı ve genellikle dalgalıdır, karmakarışık, dikkatisizce yukarı doğru taranmış, tepede ve yanlarda tümüyle dimdik dururlar, ya da sımsıkı, dümdüz aşağıya doğru taranmıştır.

Aslan’ların insanlar üstünde öyle tuhaf bir etkisi vardır ki, bunu izlemek gerçekten çok eğlencelidir.

Birçok Aslan’ın sonunda eğitimci, politikacı ve psikiatrist olmasının nedeni, içlerinde barındırdıkları öğretme aşkıdır. Birçok bakımdan Aslan son derece kurnazdır. Aslan beğendiği şeyleri cömertçe ve açıkça söyler ve neredeyse insanı utandıracak kadar abartılı komplimanlar yapar.

Aslan’ın ateşli gururu, pek çok aşk ilişkisinin ve evliliğinin paramparça olmasına neden olur. Eşinden ayrılan bir Aslan, genellikle içler acısı bir durumdadır. Aslan yalnızca karşı cins yüzünden değil, hayatın kendisi nedeniyle de, hemen hemen sürekli olarak aşk sancıları çeker.

Bu erkekler ve kadınlar hiçbir zaman başkalarına sırtlarını dayamazlar. Onun yerine kendilerine dayanılmasını tercih ederler. Aslan, herkes ona dayanıyor ve bütün yükü o taşımak zorunda kalıyor diye teatral bir şekilde kükreyebilir.

Aslan’ın sık sık ateşi yükselir. Kazalara, ani şiddetli hastalıklara yatkındır ve genellikle kronik, uzun süren hastalıklara bağışıklığı vardır. Aslan’ların kalbi ya olağanüstü güçlüdür ya da kalp bölgesinde bir zayıflık vardır. Sırtta ve omuzlarda ağrılar, omurgayla ilgili şikayetler, bacaklarda ve bileklerde kazalar, üreme organlarıyla ilgili sorunlar, ses kısıklığı veya boğaz ağrıları görülür.

Ya korkunç dikkatsiz ve savrukturlar ya da çok titiz bir şekilde temiz ve düzenlidirler. Bunlar dedikodulardan hoşlanırlar ve çevrelerinde anlamadıkları birşey dönüyorsa, kendilerini incinmiş ve terkedilmiş hissederler. Karakter olarak sebatlıdır. Yollarından saptırmak zordur. Çalıştıkları zaman tam çalışırlar.

Kendi renkli kişiliğine uygun olarak, gösterişli giysiler giyer. O’nun kibrini, bazen dayanılmaz hal alan gururunu ve bencilliğini, o gülünç kendini beğenmişliğini ve tembelliğini görmemezlikten geliyoruz.

 

Başak Burcu (24 Ağustos – 23 Eylül)

Elementi: Toprak
Özelliği: Akılcı
Yönetici Gezegeni: Merkür
Metali: Civa
Uğurlu Günü: Çarşamba
Uğurlu Sayısı: 5
Uğurlu Taşı: Zebercet
Uğurlu Renkleri: Açık sarı, açık mavi, kobalt mavisi
Uğurlu Çiçekleri: Açelya, sarı menekşe, lavanta çiçeği
Uğurlu Kokuları: Leylak, limon, sardunya
Uğurlu Müziği: Eski şarkılar
En Belirli Özelliği: Temizlik
En Büyük İdeali: Toplum tarafından beğenilmek
En Büyük Hatası: Çekingenlik
En Büyük Arzusu: İşte başarı

Başak “bekaret” burcudur. Ancak bu sembolü fazla ciddiye almak gerekir. Bazı Başak’lar bekar kalırsa da, pekçoğu sonunda evlilik mutluluğuna erişir. Başak’ın evlilik yaşamını çok başarıyla sürdürmesi ve hemen hemen her zaman kendilerini ailelerine adamaları şaşırtıcıdır.

Başak’ı belirlemek çok kolaydır. Pek gürültü çıkarmaz, kesinlikle geveze değildir ve yalnız görünümüyle dikkat çeker. Kalabalık içinde rahatsız olan tiplerdir. Tipik bir Başak’ta ilk dikkatinizi çeken şey, kesinlikle kafasında çözmeye çalıştığı ciddi bir problem olduğu izlenimidir. Ya da derinden derine birşeye üzüldüğünü hissedersiniz. Üzüntü doğal olarak gelip onu bulur. Başak’ın gözleri ve bakışları çoğunlukla şaşırtıcı bir şekilde berraktır. Başak’ların yüzünde, sanki o gizli üzüntülerini inkar edercesine bir ruh temizliği ve sükunet ifadesi vardır. Aynada kendilerini incelemeyi severler.

Başak’lar genelde minyon insanlardır. Ama adelelilerdir ve narin görünüşlerinden umulmayacak kadar güçlüdürler.

Başak’lar hiç kuşkusuz, güvenilir ve samimi kişilerdir. Ve ayrıca herkesten çok banyo yapmayı severler.

Hiç olmayacak hayallere kapılmalarına karşın, Başak’ların aksine tatlı hayalciler gibi görünme özellikleri vardır. Sanki, akılcı kafalarının inanmayı ve izlemeyi reddetiği gökkuşağına, tepeden tırnağa bürünmüş gibidir. Ancak bu sizi aldatmasın, çünkü onlar her zaman gerçekleri hayallere tercih ederler ve asla hayallerinin peşinden koşmazlar, koşanları da esefle kınarlar.

Bayağılıktan, aptallıktan ve dikkatsizlikten rahatsız olan Başak’lar bu tür insanlarla karşılaştıkları an aniden hoşgörüsüz, huysuz, azarlayıcı ve sinirli davranışlar sergileyebilir.

Genelde kibar insanlardır. Seyehat etmeyi severler.

Başak işlerinizi kılı kırk yaran ve sizi deliye çeviren tartışmalarla eleştirebilir. Ancak yardıma ihtiyacınız olduğunda hiç düşünmeden yanınıza koşacaktır.

Kendi hatalarına karşı kördür ve kendi zaaflarını başka herşeyi gördüğü o berrak ışıkta göremez gibidir. Ama gerçekte görür. Tipik bir Başak’a eleştirici, karamsar, telaşçı ve titiz olduğunu, diet ve sağlık konularıyla aşırı ilgilendiğini söyleyin, düpedüz inkar ile karşılaşacaksınız.

Bir oda dolusu insan içinde hiç güçlük çekmeden Başak’ı ayırdedebilmeniz gerekir. Çok uzun süre sessiz sedasız oturmak onun harcı değildir.

Aşkta, gösterişe kaçmadan, sakin ve sürekli bir sevgi gösterirler. Para harcarken de aynı şekilde tutucudur. Kendilerine yardım edilmesinden öyle çok hoşlanmazlar. Minnet altında kalmak istemezler. Kendilerinden başkasına güvenmek de istemezler. İsrafı hiç sevmezler. Başkalarının kusurlarını göstermekten hoşlanırsa da, kendi yanlışlarının açıkça eleştirilmesini müthiş içerler.

 

Terazi Burcu (24 Eylül – 22 Ekim)

Elementi: Hava
Özelliği: Doğrucu
Yönetici Gezegeni: Venüs
Metali: Bakır
Uğurlu Günü: Cuma
Uğurlu Sayısı: 6
Uğurlu Taşı: Opal
Uğurlu Renkleri: Açık pembe, açık mavi, turkuvaz
Uğurlu Çiçekleri: Unutma beni, pembe krizantem, güy
Uğurlu Kokuları: Gardenya, yasemin, orkide
Uğurlu Müzik: Romantik parçalar
En Belirli Özelliği: Saygı
En Büyük İdeali: Mükemmel dostluk
En Büyük Hatası: Kendini beğenme
En Büyük Arzusu: Değerinin anlaşılması

Terazi’ler kaba olmaktan nefret ederler. Onlar son derece zekidir ve aynı zamanda inanılmaz derecede saf ve kolay aldatılır insanlardır. Konuşmaktan kulaklarınızı sağır ederler, ancak kendileri de çok iyi dinleyicilerdir. Nadiren telaş ve acele ederler. Terazi’nin amacı denge sağlamaktır. O dengeli olmasının yanı sıra kimi zaman, sinir bozucu, kavgacı, inatçı, huzursuz, üzüntülü, şaşkın bir insan olabilir.

Kadınlar hemen hemen hiç değişmez şekilde güzel, erkekler de genellikle yakışıklıdır. Yüzünde yumuşak, beyaz bulut gibi bir tebessüm olmayan Terazi’ye asla rastlayamazsınız.

Bu insanlar uyum ararlar; ancak buna rağmen pekçoğu gereğinden fazla yiyerek, içerek ve aşk yaparak bütün dengeyi altüst ederler ve böylece uyum konusu da bir yana atılmış olur.

Taşkın bir duygusallıkla ağlayabilir, sonra birden bire alaycı biri olurlar, sonra da bahardaki ilk ardıç kuşu kadar parlak ve neşeli biri olup çıkarlar. Bu asla Terazi’nin çift karakterli olduğunu göstermez. Terazi’lerin duygularında derin bir zenginlik vardır.

Ruh sağlıklarını iç güdüleriyle, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını iyi korurlar.

Terazi’nin karakteri eşit ölçülerde iyilik, kibarlık, kötü bir kavgacılık, boyun eğmeyen bir inatçılık, filozofça bir mantık ve kararsızlıktan olmuştur.

Tüm sürekli, mantıklı tartışmalar boyunca Terazi hep adil kalmaya çalışacaktır. Bütün tartışmalar sırasında olumlu bir insanı bile çileden çıkarabilir. Bu davranış Terazi’nin kendisini de bir kararsızlığa sürükleyebilir. O’nun bütün tarafları görme, sinirleri yatıştırma ve öfkeli insanları sakinleştirme yeteneği kendisini en iyi bir arabulucu yapabilir.

Karar verirken aceleye getirilmekten ve itilmekten de hiç hoşlanmazlar. Onlar iş konusunda son derece dürüsttürler ve hiç dikkatsiz davranmazlar. Sanatın etkisinde kalmayan Terazi’ye çok az rastlanır. Onun zengin, parlak zekası ve sevgiyle dolu kalbi arasında kusursuz bir uyum vardır.

 

Akrep Burcu (23 Ekim – 22 Kasım)

Elementi: Su
Özelliği: Duyarlı
Yönetici Gezegeni: Mars ve Pluto
Metali: Çelik ve demir
Uğurlu Günü: Salı
Uğurlu Sayısı: 9
Uğurlu Taşı: Opal, Yakut, Ametist, Kuarts
Uğurlu Renkleri: Canlı kırmızı, siyah
Uğurlu Çiçekleri: Kırmızı karanfil, hanımeli, ateş çiçeği
Uğurlu Kokuları: Misk, zümbültemer, manolya
Uğurlu Müzik: Marşlar ve canlı şarkılar
En Belirli Özelliği: Kararlılık
En Büyük İdeali: Zenginlik
En Büyük Hatası: Merhametsizlik
En Büyük Arzusu: Ömür boyu güven

Akrep’ler kendi burçlarına gösterilen tepkiden bıkmışlardır. Onların acımasız ve tehlikeli oluşları varsayımı yanlıştır. Ancak kendini savunurken bu özelliklerini ortaya çıkarabilir.

Akrep tedbili kıyafetle dolaşmaktan hoşlanır.

Gözlerine bakın. Yeşil, mavi, kahverengi, siyah olabilir; ancak bu gözler, büyüleyici bir ısrarla, delip geçici bakışlarla bakar. Her seferinde size böyle ısrarla bakacaktır. Akrep’in gözleri, sanki ruhunuzu delip geçercesine, acımasızca, içinizin derinliklerine bakar.

Ses tonu kadife gibi yumuşak, kısık ve son derece etkileyicidir. Konuşması ya ağır ve ölçülü ya da güçlü ve kesik kesik olabilir. Ancak kendisini asla küçümsemeyecektir. Akrep kesinlikle gurur sahibi bir insandır. Ne olduğunu ne olmadığını çok iyi bilir. Hakaretler bir kulağından girer diğerinden çıkar, komplimanlar onu yerinden bir santim oynatmaz. Başkalarının, kusurlarını ve erdemlerini sayıp dökmelerine ihtiyacı yoktur. En iyi şekilde övgülerinizi sükunetle kabul eder, en kötü olasılıkla, sizin niyetinizden kuşkuya düşer.

Doğumunda aldığı ağır yıldız etkileriyle huzursuz biri olan Kasım doğumlu bazı insanlar vardır. Çok az sayıda sinirli Akrep’e rastlarsınız.

Çoğunun güçlü fiziksel yapıları vardır. Yüzleri göze çarpacak kadar büyük ve keskin hatları vardır, açık bir şekilde anlamlıdır, burun oldukça büyük, bazen gaga biçimindedir. Genellikle yüz çok solgun, neredeyse yarı saydamdır, kaşları kalın ve burun köprüsünün, üstünde birbirine örülmüş görünümündedir. Akrep’in varlığında, kendisini ele veren, belirgin elektrikli bir canlılık vardır. Ne kadar sakin olmaya çalırsa çalışsın, böylesine bir canlılık tümüyle gözlerden gizlenemez. Erkeklerin bacakları ve kolları, çoğunlukla kızılımsı tonda, tüylerle kaplıdır. Akreplerin çoğunun saçları ve gözleri koyu renktir.

Böylesine üstün bir kişiliği kıskanmak gerekir. Duyguları ne kadar alt üst olursa olsun, bunların Akrep’in o donmuş hareketsiz yüzüne yansıdığını çok nadiren görürsünüz. Bu insanlar gururlu ve bilinçli olarak yüzlerinde boş bir ifade taşırlar. Onlar yüzlerine durağan olmayı emrederler, yüzleri de bu emre itaat eder.

Tebessümler ender görülür ama içtendir. O hiçbir zaman utanıp, çekinmeyecek veya gururlanarak kabarmayacaktır. Her zaman en üst düzeyde tepki gösterir; çünkü sizin karakterinizi ve niyetinizi amansızca incelemek, aynı zamanda kendi gizemini korumak Akrep’in sanatıdır, ve o bunun ustasıdır.

Çabuk hareket eden ve konuşan, açık ve dostça davranışları olan belirli bir Akrep tipi olduğunu önemle hatırlamak gerekir. Sert ve kararlıdır. Belki biraz da tehlikelidir, çünkü aslını gizlemektedir ve sizi yanıltmaktadır. Ona tamamıyla zararsız bir insanmış gibi davranın, ateşle oynadığınızı anlarsınız. Bütün Akrep’lere karşı dikkatli olun.

Eğer hassas bir insansanız, onun fikirlerini ve öğüdünü sormayın. Çıplak ve acı gerçeği öğrenirsiniz. Ona sorarsanız söyler; sahte komplimanlar yapmaz. Onun düşmanları bile ona kinle dolu da olsa, saygı duyarlar ve açıkça meydan okumamaya dikkat ederler.

Yine de, bu insanlarda sık sık görülen bir tatlılık vardır; hasta veya mutsuz insanlara müşfik bir yakınlık gösterirler. Akrep’in dokunuşu serin ve yumuşak olduğu gibi, yakıcı da olabilir.

Asla, depresyon kuyusunun yapışkan derinliklerine kadar düşmez.

Hiçbir şeyden korkmazlar. Sıradan bir Akrep, fiziksel acılardan ve fakirlikten, mağrur kişilerin saygısızlığına ve alayına kadar herşeye cesaretle göğüs gerer ve her felaketin üstesinden gelmek için sahip olduğu ruhsal güce sonuna kadar güvenir.

Dostlarına son derece bağlıdır.

Akrep kendisine verilen bir armağanı veya yapılan bir iyiliği asla unutmaz ve cömertçe karşılık verir. Bunun aksine, kendisine çektirilen bir acıyı veya yapılan bir haksızlığı da unutmaz ve buna verilecek karşılığın çetin yolları vardır. O, düşmanı tamamıyla yok etmek, ya da en azından ona üstün gelmek zorundadır. Nasıl öç alacağını hesap eder.

Akrep her şeyi söyleyip yaptıktan sonra, savunmasız birine zarar verdiği için utanç duyar.

Sağlık durumu, onun tipik karakterini yansıtır. Aşırılıklarla, melankoli veya fazla çalışmayla kendi bünyesini mahvedebilir. Ama kendi iradesiyle onu önemli bir hastalıktan da döndürebilir. Çok az hasta olurlar. Olursa da ciddi bir hastalığa yakalanır. Uzun bir dinlenme, davranışını değiştirme, alev alev içini yakan gücenikliği bırakarak, huzur içinde durumu kabul etme, en iyi tedavi yoludur.

Akrep, dinle derinden ilgilenir, yaşam ve ölümle ilgili bütün konulara büyük merak duyar, sekse ihtiraslı bir ilgi besler ve reform arzusu onu şiddetle çeker. Kendini aile bağlarına ve aşkına adamıştır. Çocuklarını şefkatle korur. O ya aziz ya da bir günahkardır.

İhtiraslarını açıkça hiçbir zaman belli etmez. Kesinlikle kontrolü ele alır. Eğer gerçekten istiyorsa, istediği şey kesinlikle hayal olmaktan çıkacaktır. Pluto’nun karanlık, sihirli ve gizemli gücü; soğukkanlı, dikkatli, kararlı bir gayretle arzularını gerçeğe dönüştürür.

Akrep, hayatın ve ölümün sırlarını bilerek ve eğer isterse her ikisini de fethetmek yeteneğiyle doğmuştur. Eski sırlar onun parlak zekasını büyürler.

 

Yay Burcu (23 Kasım – 22 Aralık)

Elementi: Ateş
Özelliği: Yakıcı
Yönetici Gezegeni: Jüpiter
Metali: Kalay
Uğurlu Günü: Çarşamba
Uğurlu Sayısı: 3
Uğurlu Taşı: Turkuvaz
Uğurlu Renkleri: Mor, menekşe moru
Uğurlu Çiçekleri: Leylak, salkım, mor menekşe
Uğurlu Kokuları: Nergis, menekşe, zambak
Uğurlu Müzik: Pop müzik
En Belirli Özelliği: Canlılık
En Büyük İdeali: Dünya çapında ün
En Büyük Hatası: Alaycılık
En Büyük Arzusu: Gezip, görmek

Yay burcu insanının içinde hiç bir kötülük yoktur. Onu yargılarken haşin olmayın. İyi niyetlidir. Kendisine sempati duyulmasına ihtiyacı yoktur. Ondaki eşsiz anlayış, zeki ve ateşli davranışlar, genellikle Yay’ı başarılı insanlar arasına sokar. Yay’ların en belirgin özelliği aşırı dobra olmalarıdır. Yapmacık ve aldatmaca onları dehşete düşürür.

Oldukça büyük, biçimli bir kafaları, yüksek, geniş alınları vardır. Yüzleri açık ve neşelidir. Arkadaşlığı ve fikir alış verişini davet eder, hareketleri çabuktur.

Çoğunlukla el kol hareketleri yapar. Bu hareketleri gösterişli ve dramatik olabilir, ama pek nazik olmaz. Çok uzun boylu ve atletik yapılıdırlar. Güçlü yapıları vardır.

Yerinde duramayan insanlardır. Hareketsiz durmaktan nefret ederler.

Hızı severler. Yay insanı herhangi bir tehlikeden kıl payı kurtulmak kadar hiçbir şeyden zevk almaz.

Ona göre gerçek gerçektir. Yay’ın aklından, kalbinden geçen herşey hemen hemen anında dudaklarına dökülür.

İnsanlar Yay’a uzun süre gücenemezler. Çünkü onun hiçbir zararlı niyeti yoktur. Yay’ların çoğu içtenlikle sizi neşelendirmeye çalışırlar. Çoğu dışa dönük, konuşkan ve atılgan olabilir. Dili dururken bile kafası çalışır. Otoriteye karşıdır. Birden sinirlenir ve öfkesi saman alevi gibi geçiverir.

Tipik bir Yay’ın çocuksu bir yanı vardır. O, yaşamın ciddiliğini kabul etmek istemez. Çekingen, utangaç olanları da, zorba olanları da her zaman aşkta şanslarını deneyeceklerdir. Yay’lar dikkatsizce bir ilişkinin içine atılırlar, ama evlilik söz konusu olunca çoğunlukla birdenbire duraklarlar. Bir kez düşünür sonra yollarına devam ederler.

Yayların en kötü huyları arasında şiddetle öfkeye kapılma eğilimi, aşırı şişmanlığa ve alkolikliğe yol açan, çok fazla yiyip içme tutkusu ve sır tutma yeteneğinden yoksun oluşları sayılabilir.

Parlak hayal gücünden ve ileriyi düşünme yeteneğinden kaynaklanan bir davranıştır. Çoğu şaka yaparken yeri ve zamanını pek iyi ayarlayamazlar. Yay burcu insanı ya böylesine dikkatsizce davranır, ya da istediği zaman öyle alçak gönüllü, gösterişsiz tavırlar takınır, o’nun pek zeki olmadığı veya utangaç olduğu izlenimini alabilirsiniz. Asla yalan söylemeyi beceremez. Atılgan ya da çekingen olsun, bu cömert idealist, hayat boyu neşeli ve umutludur.

 

Oğlak Burcu (23 Aralık – 20 Ocak)

Elementi: Toprak
Özelliği: Dayanıklı, sabırlı
Yönetici Gezegeni: Satürn
Metali: Kurşun
Uğurlu Günü: Cumartesi
Uğurlu Sayısı: 8
Uğurlu Taşı: Lal
Uğurlu Renkleri: Kurşuni, koyu kahverengi, nefti
Uğurlu Çiçekleri: Kara gül, kadife çiçeği, kamelya
Uğurlu Kokuları: Kamelya, çam, fulya
Uğurlu Müzik: Folk müzik
En Belirli Özelliği: İnat
En Büyük İdeali: Yükselmek
En Büyük Hatası: Merak
En Büyük Arzusu: Başa geçmek

Oğlak karakterini kavramak, bir esintiyi yakalamaktan başka bir şey değildir. Şimdi bir Oğlak’ı inceleyin onu nerede bulacaksınız? Kendisini yetiştirebildiği ve yükselebildiği her yerde… İlerleyebildiği ve gizli ihtiraslarını daha da geliştirebildiği her yerde onu bulabilirsiniz. Oğlak’la savaşmak faydasızdır. En iyisi onun yaptığını yapmak. Bu burcun fiziki özelliklerini farketmek her zaman kolay olmaz. Oğlaklar kemikli ve kalın, ince ve çelimsiz, ya da şişman ve yumuşak olabilirler.

Her zaman Satürn kişiliğini saran hafif bir melankoli ve ciddiyet havası vardır. Hiçbiri, Satürn’e has disiplin ve kendini inkar etme etkisinden gerçek anlamda kurtulamaz. Oğlak’ların bir çoğunun güçlü ayakları vardır ve uygun ayakkabılar giyerler. Elleri maharetli, sesleri ekseriye düz ve rahatlatıcıdır. Muhtemelen bu seste gururunuzu okşayıcı ve ikna edici bir nezaket sezeceksiniz. Bunlar bıkmadan, yorulmadan, amansızca ; hakaretleri, baskıları, hayal kırıklıklarını ve her görevi hazmederek, sükunetle durmadan çalışırlar.

Çok tatlı şekilde romantik olan Oğlak’lar vardır. Oğlak’ın saygısını kazanmak istiyorsanız, sakın geleneklere karşı gelmeyin. Pek az Oğlak ihtiraslarını gizlemeyi unutur. Yaptıkları işin en üst mevkiine geçmedikçe de çalışmayı hiç reddetmezler. Sonra inatçı keçiliği tutar ve tırmanmaya merdivenin en üstünden başlamakta ısrar eder, çünkü oraya ait olduğunu hissetmektedirler. Doğal olarak böyle bir davranış kasvetli, karamsar, soğuk ve bencil bir insan yaratır ki, bu insanı tatmin etmek mümkün değildir. Ancak bir iki kere sert taşlara toslaması genellikle doğru yolu bulması için yeterli olur.

Pek azı bir kenara çekilip baskı altında tutulan bir heyecanla tebessüm ederken ve ayağıyla müziğe tempo tutarken yakalanır; ama bunlar asla bir içki sofrasının üstüne atılacak cesareti bulamazlar. O düzgün, biçimli Oğlak burnunun başka insanların işlerine sokulduğunu, ya da Satürn dilinin dedikodulara karıştığını nadiren görürsünüz.

Kendisinden istenmedikçe öğüt vermeye pek hevesli değildir, ama onun pratik zekasından yararlanmak istediğiniz zaman hiç tereddüt etmeden ve ciddi bir sesle size akıl verecektir.

Aynı zamanda, sizin bu öğüdü tutmanızı da bekleyecektir. Oğlak görev ve sorumluluk duygusunu ve aksilikleri hoş görüyle karşılamayı iyi öğrenmiştir. Yaşları ilerledikçe kuvvetleri ve hastalığa dayanıklıkları da artar. Korku, şüphe, üzüntü ve kasvet mikroplardan daha öldürücüdür. Oğlak’ların yaşama gücü harkuladedir.

Öyle utangaç ve tatlıdır ki… Belki biraz inatçıdır ama yine de naziktir. Pek de zararsız görünür. Oğlak kendini güçlendirmek için sizin zaaflarınızdan, kendini beğenmişliklerinizden, kıskançlıklarınızdan faydalanmayı da ihmal etmez.

 

Kova Burcu (21 Ocak – 18 Şubat)

Elementi: Hava
Özelliği: Çılgınlık, deha
Yönetici Gezegeni: Satürn, Uranüs
Metali: Kurşun
Uğurlu Günü: Pazar
Uğurlu Sayısı: 4 ve 8
Uğurlu Taşı: Amatis ve yeşim
Uğurlu Renkleri: Koyu mavi, gece mavisi
Uğurlu Çiçekleri: Zerren, hercai menekşesi, kır çiçekleri
Uğurlu Kokuları: Sümbül, yasemin, violet
Uğurlu Müzik: Modern sesler
En Belirli Özelliği: İşbirliği
En Büyük İdeali: İlerlemeyi sağlayacak imkanlar
En Büyük Hatası: Başkalarını beğenmemek
En Büyük Arzusu: Yardım

Kovalar, halka mal olmuş fikirlere karşı çıkmaktan zevk alırlar ve fırsat buldukça tutarsız davranışlarıyla, örf ve adetlere daha bağlı insanlarda şok yaratmaktan gizli bir haz duyarlar. Bu normalde yumuşak konuşan nazik yaratıklar hiç beklenmeyen zamanlarda en şaşırtıcı sözler ve hareketlerle sizi elektrik çarpmışa çevirebilirler. Bu hava burcunda doğan insanları sık sık “arkadaş” kelimesini kullanmalarından tanıyabilirsiniz.

Kova ne yorgundur, ne de saf, ne heveslidir, ne de bıkkın. Sürekli denemeleri, o’nun bir sonraki bilinmeyeni inceleme merakını uyandırabilir ve bu bir sonraki bilinmeyen de siz olabilirsiniz.

Kova’nın gözlerindeki o acayip, uzak bakışa dikkat edin. Sanki sizin anlayamadığınız bir çeşit sihirli, esrarengiz bilgiler gizli. Kova, gözleri, rüya ülkesinde dolaşıyormuş gibi bir ifadeyle tipik bir anlaşılmazlıkla doludur ve oldukça kendinden emin bir görüntüsü vardır. Kimisi öyle ilginç bir yürüyüş sitiline sahiptir ki, görenler onun çok kibirli olduğunu düşünebilir.

Özgürlüğü seven Uranüs’lüler son derece komik, aksi, özgün, kendini beğenmiş ve bağımsız olabilirler. Kova hemen çaresiz bir şekilde kalabalığın güvenliğini arar ve arkadaşına sığınır. Sonra da yalnızlığın karanlık, kasvetli büyüsüne düşecek ve kesin olarak yalnız kalmak isteyecektir. O, içgüdüsel olarak eski örf ve adetlerin yanlış olduğunu ve dünyanın, insanlığın şiddet yoluyla ve ihtilalci bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu hisseder.

Arkadaşlığa düşkünlüklerine karşın, yakın dostlarının sayısı fazla değildir. İlişkilerinde, kaliteden çok fazlalık ararlar ve devamlı bir ilişkiye belli bir süreden fazla bağlı kaldıkları pek görülmez.

Bu Uranüslü’yü garip bir yalnızlık çevreler ve çoğunlukla insanlar tarafından yanlış anlaşılır. Kova burcu insanı gelecekte yaşadığı ve kısa sürelere şimdiki zamana döndüğü için, dünyevi yaratıklara düpedüz kaçıkmış gibi görünebilir. Kova bunu hisseder, bu da onun başkalarından ayrı kalma duygusunu büsbütün derinleştirir.

Kova’lar soğukluğun, pratikliğin ve egzantrik dengesizliğin garip bir karışımıdır. Akıl hastalarına karşı ilginç bir yakınlık gösterirler. İsterik insanları ve korku içindeki çocukları sakinleştirmekte şaşılacak bir ustalık sahibidirler. Kendi yüzeysel görünümünün altında güçlükle gizleyebildiği çok bozuk bir sinir sistemi böylesine derin bir anlayışa neden olmaktadır.

Kova’nın çevreye bakış açısı o kadar geniştir ki, doğum haritasında başka gezegenlerden ciddi etkiler almadıkça, ön yargılı olanına pek rastlamazsınız. Böyle birine rastladığınızda kendisine ön yargılı olduğunu söyleyince derinden sarsılacaktır. Kardeşlik iç güdüsü o kadar güçlüdür ki… İnsanlardan uzun süre kopamazlar.

Kova’nın insanlara güvenmesi kendiliğinden olmaz. Önce kafanızdan geçenleri ve hatta mümkünse, sizin ruhunuzu öğrenmesi gerekir. Her sözünüzü, her hareketinizi inceleyen dikkati altında huzursuz olmak işten bile değildir.

Uranüs hastalıkları genelde dolaşım sistemine bağlıdır. Kova’lar kışın soğuktan tir tir titrerler, yazın da rutubetten yakınıp durular. Duyguları olumsuz kanallara yönelmişse, damar genişlemesine ve yaşlılıklarında damar sertliklerine yatkındırlar. Bilek kemikleri çoğunlukla zayıftır ve dolaşım bozukluklarına bağlı olarak bacaklarda ağrılar olabilir. Aşırı asabi gerginlikler yüzünden uykusuzluk çekerler. Uyudukları zaman da acaip rüyalarla rahatsız olurlar.

Kova’lar dünyanın en iyi hafızasına sahip değillerdir ama pek fazla hafızaya da ihtiyaçları yoktur. Çünkü bir çeşit görünmez antenle öğrenmek istedikleri şeyleri sanki havada kaparlar.

Onların düşüncelerinde hiçbir zaman batıl birşey yoktur.

Kova’lar yalan söylemeyi ve aldatmayı küçümserler ve borç vermekten de almaktan da kaçınırlar. Riyadan ve iki taraflı oynamaktan nefret ettiği kadar, sorulan sorulara da öylesine kurnazca cevap verirler ki, yanıltıcı bir izlenim bırakırlar.

 

Balık Burcu (19 Şubat – 20 Mart)

Elementi: Su
Özelliği: Hasasiyet
Yönetici Gezegeni: Neptün ve Jüpiter
Metali: Alüminyum
Uğurlu Günü: Perşembe
Uğurlu Sayısı: 7
Uğurlu Taşı: Yeşil safir, Opaz, Mercan, Ametis
Uğurlu Renkleri: Deniz mavisi, yeşilimsi mavi, yeşil
Uğurlu Çiçekleri: İnci çiçeği, beyaz gül, zambak
Uğurlu Kokuları: Kiraz çiçeği, zambak, limon çiçeği
Uğurlu Müzik: Yatıştırıcı hafif müzik
En Belirli Özelliği: Merhamet
En Büyük İdeali: Rahat etmek
En Büyük Hatası: Kendini kötülemek
En Büyük Arzusu: Dünyayı dolaşmak

Dünyasal ihtirasları hemen hemen hiç yoktur. Zenginlik onları pek az çekecektir. Evlilik veya miras dışında zengin olan çok az Balık vardır. Geleceğe ait yoğun istekleri yoktur. Geçmiş hakkında sezgileriyle edindikleri bilgileri ve bugün için tatlı bir hoşgörüleri vardır. Bu burçta doğanlar için kolay yolu seçmek tuzağa düşmek demektir.

Balık’ın davranışındaki çekicilik ve onun gevşek ve iyi yaratılışı sizi etkiler. O, hayal kurma ve yaşamdaki yolunu sezgileriyle bulma özgürlüğünü elinden almadıkları sürece, sınırlayıcı yasakların çoğuna aldırmaz. Hakaretlere, karşılıklı yakınmalara ve başka insanların öfke yaratan fikirlerine karşı daha da ilgisizdir. Onun da öfkelendiği zamanlar olur. Sonunda bir kez de öfkelenince, zeki ve iğneleyici bir dille insanı çok kırıcı şekilde alaya alabilir.

Balık burcundan biriyle karşılaştığınızda önce ayaklarına bakın. Dikkat çekecek kadar küçük ve narindirler, ya da aksine kocaman ve yorgun bir çamaşırcı kadınınkiler kadar hantal olurlar. Balık’ların elleri de küçük, narin ve çok zarif biçimlidir. Ya da aksine saban sürenlerin elleri gibi kocaman ve kemiklidir. Cilt ipek gibi yumuşak, saçlar ince, çoğunlukla dalgalı ve açık renktir. Balık’ların gözleri ıslak, gözkapakları dolgun ve bakışları garip ışıklarla doludur. Bu gözler sık sık, ama her zaman değil, hafifçe fırlak, yuvarlak ve son derece insana hitabedicidir. Bazı Balık’ların gözleri gerçekten güzeldir. Yüzleri elastiki ve hareketlidir, bu yüzlerde genellikle kırışıklıklar yerine gamzeler görürsünüz. Balık’ların pek azı uzun boyludur. Neptün vücutları bazen acaip şekilde iri yarı olursa da, olağanüstü zerafetleri yüzünden, bu pek göze çarpmaz. Yürümek yerine bir çeşit akıp giden görünüşleri vardır.

Balık’lar dünyayı pembe gözlüklerle görme isteğiyle doğmuştur. İnsanların çirkin tarafını gayet iyi bilir, bununla birlikte herkesin güzel, bütün davranışların sevimli olduğu kendi sulak, tatlı dünyasında yaşamayı yeğ tutar.

Balık 12. burçtur. Daha önceki bütün burçların bir karışımıdır. Zevkine ve keyfine düşkünlüğü de Terazi burcundan gelir. Balık, bütün hava burçlarının doğa sevgisini ve bütün ateş burçlarının alev alev yanan arzularını kendi benliğinde toplamıştır. Ancak bu katı ve sabit değildir, sürekli değişir. Garip bir gücle kendini aşarak dünü, bugünü ve yarını birarada görebilme yeteneğidir.

Balık’lar sonsuza kadar yaşayabileceklerini düşünebilirler, sık sık da sanki buna hararetle inanıyormuş gibi davranırlar. Onlar genelde kendisine hiç iyi bakmaz. Fazla enerjisinin çoğunu başı dertte olan akrabalarına yardım ederek, dostlarının sıkıntılarını paylaşarak harcar. Onların dertleri ruhsal ve parasal olabilir. Hangisi olursa olsun, bunlar Balık’ın zaten pek güçlü olmayan sağlığına ciddi şekilde zarar verebilir. Balık’ların enerjilerini kendilerine saklaması gerekir.

Mizah onların gizli silahlarından biridir. Dökemedikleri gözyaşlarını gizlemek için tebessüm ederler. Balık’ların yüreğinde hastalara ve zayıflara karşı sonsuz bir acıma duygusu ve yardım etme arzusu vardır.

Yardım etmek Balık’ların önde gelen içgüdüsüdür. Huysuz ve ters Balık insanları da vardır, ama bu görünüş sadece korumak için giyilmiş ince kabuktan başka birşey değildir. Balık çok geçmeden ne kadar kolay incinebildiğini öğrenir. Gözyaşları dökebilir; sonra bir başka görünmez düğmeye basarak güneş açabilir. Bunların ikisi de gerçek değildir. Hepsi Balık’ça bir hiledir ve kendileri bile aradaki farkı anlamakta güçlük çekerler. Kendine acıyarak ve kendini severek içe dönmediği zamanlar gerçek bir azizden farkı yoktur. Bütün komşularının sıkıntılarını alacak kadar büyük yürekleri olan bir sürü tipik Balık ev kadını ve her hafta yüzlerce acıklı öyküyü sempatiyle dinleyen bir sürü sabırlı Balık burcu barmen vardır.

Balık, sözcüklerle anlatılamayacak kadar derin olan gerçeği bir başına anlamaya çalışarak yaşar hayatını. Onun dostluğunu kazanmak isteyenler, onu sevenler aklının ve duygularının başkalarına benzemeyen yanlarını kavramak için hayal güçlerini kullanmak zorundadır.

 

Bu yazı toplam 6633 defa görüntülendi.
Entropi Logo