Çıtır, Gevrek Simit

“Abla, taze simit bunlar, gel abla gel.”
“Abi, elini yakmazsa alma.”
“Yeni çıktı fırından, sıcak simitler.”

Bu seslerle inlerdi tüm sokaklar. Köşe başlarında kurulurdu tezgâhlar ve bağırırdı; “Taze simit, gevrek simit bunlar” diye Simitçi.

Simitçi’nin yanından geçerken o nefis susam kokusu cezbederdi bizi. Dayanamayıp simit alırdık Simitçi’den, yanında bir de çay olacak ki…

Şimdilerde bu sesleri duymak imkânsız, Simitçiler yok oldu sanki. Köşe başları boş.

Sakın sanmayın ki simit satılmıyor, simit kültürü sona erdi. HAYIR, tersine simit kültürü değişerek ilerledi. Simit tepsilerinden, Simit Sarayları’na yükseldi. Köşe başlarının sahipleri, simit tezgâhlarını Saray’a çevirdiler. Artık her köşe başında bir Saray görüyoruz. “Simit Sarayı”

Bu gelişmeler ile ilgili herkes farklı görüşlere sahiptir. Ama şu gerçek gözardı edilemez. Unutulmaya başlanmış olan yiyeceğimiz “Simit” artık gerekli öneme kavuştu.

Erhan

Bu yazı toplam 2742 defa görüntülendi.
Entropi Logo