Hayat Garip ama Gerçek

Bir kadının hikayesini anlatacağım sizlere bu yazımda. Hayattan ümidini kesmiş, yaşama sevinci bitmiş, intiharın eşiğinde bir kadın.

Sevmediği, istemediği bir hayata ve olmayan onlarca dosta, arkadaşa sahip. Tek başına yıllara göğüs germiş, ailesinden bile destek görememiştir. Kırık dökük, pasaklı, günü geçirme mantığında bir hayat. İstediği tek şey sevgi, hissetmek istediği tek şey şefkat. Bulamıyor, hiçbir zaman bulamayacağını düşünüyor.

Yağmurlu ve kasvetli bir günde bir barda alıyor soluğu. Bir genç yaklaşıyor yanına, bir bira ısmarlamak istiyor. Tersliyor önceleri, kızgın çünkü tüm insanlığa. Fazla parası da yok aslında yanında. İkna oluyor ve birçok bira ısmarlıyor genç ona.

Geç saatlere kadar hoş sohbet devam ediyor. Gecenin sonunda bir de bakıyor, o ümitsiz kadın bu genç sayesinde yaşama azmi hissediyor, umut doğuyor içine. Hiç tanımadığı ve bir anda karşısına çıkan genç mutluluk veriyor, değer gördüğünü hissediyor. Yavaş yavaş sevgi bağı oluşuyor. her gün buluşmaya ve eğlenmeye başlıyorlar. Bir zaman sonra aşık oluyor kadın gence. Evet hiç beklemediğ, hiç ummadığı birine aşık oluyor. Genç de ona karşı kayıtsız değil. Güzel bir ilişki başlıyor.

İlk zamanlar çok güzel gidiyor ilişkileri, mutluluğun zirvesini yaşarken kadın, bir gün bir olayla sarsılıyor. Kadın bir cinayet işliyor, istemediği bir anda, istemediği bir şekilde bir adamı öldürüyor çünkü öldürmezse adam onu öldürecek. Bir savunma mekanizması.

Önceleri saklıyor bunu gençten. Tam mutluluğu bulmuşken kaybetmek istemiyor, bir yandan aşkı bir yandan üzüntüyü yaşıyor. Gazeteleri takip ediyor, cinayetin katiliyle ilgili gelişmeleri izliyor.

Hayat her zaman güzel gitmiyor elbette, sonunda gence anlatıyor cinayeti, biraz tartışma olsa da devam ediyor ilişkileri.

Kadın, gittikçe bunalıma sürüklenen ve canileşen bir kadın oluyor. Cinayet üstüne cinayet işliyor. Her cinayetten sonra delilleri yok ediyor ve gazeteleri takip ediyor. İstediği tek şey, gençle olan mutlulukları bitmesin, aşkı sona ermesin çünkü hayata bağlayan tek şey o genç.

Zaman acımasız, hayat acımasız devam ediyor. Günün birinde anlaşılıyor cinayetin katil zanlısı ve tutuklanıyor kadın. Genç de göz altına alınıyor. Kadın sevmeye ve aşık olduğu gencin üzülmemesi için elinden geleni yapmaya devam ediyor.

Hayat bir sillesini daha vurmak için geç kalmıyor. Genç, hapise girmemek için kadının katil olduğunu ispatlamaya çalışıyor polislere. Yani sevdiği insanı elleriyle hapishaneye göndermeye çalışıyor. Bunu farkeden kadın kahroluyor ama birşey belli etmiyor gence. Çünkü sevmeye devam ediyor.

Kadının hayattan ve insanlardan nefret eder hale gelmesi, hayat kadını olmasından ileri geliyor. 11 yaşından beri bu işi yapıyor, çünkü bunu yapmaya zorlanıyor, babası bunu yapmasını sağlayan ilk kişi oluyor.

Bu işten kurtulamıyor, çünkü nereye başvursa tersleniyor, eğitimsiz olması ve geçmişi bırakmıyor yakasını.

İşlediği cinayetlere ise, ilişki esnasında sadist, adi, karaktersiz insanların kadına işkence çektirmesi ve tartaklaması neden oluyor.

Kadın, hep bir koca hevesi içinde, huzurlu mutlu bir aile kurmayı planlıyor fakat olamıyor, olmuyor. Hiç ummadığı bir ilişkiyi yaşıyor gençle. Bir gençle, bir genç bayanla, bir lezbiyen genç bayanla.

Ama bu ilişki, kadının hapishaneye girmesiyle sona eriyor, sırası gelince de idam ediliyor.

Bu kadın ve yaşananlar gerçek, bu kadın gerçekten bunları yaşadı ve idam edildi.

“MONSTER”, Charlize Theron, En iyi Kadın Oyuncu

Erhan

Bu yazı toplam 1978 defa görüntülendi.
Entropi Logo